Hakkımızda

10 yılı aşkın süredir Akupunktur, Hacamat, Vücut Analizi, Ozon Tedavisi, Sigara Tedavisi ve daha birçok hizmetimizle sağlıklı bir yaşamı sizlere sunuyoruz.

Bize Ulaşın

Bulgurlu Mah. İzzettinbey Cad. Bayrak İş Hanı B Blok Daire 4 Üsküdar/İstanbul

(0216) 521 07 47

info@dreminecakmak.com

Hacamat (Arapça: حجامة, Hijamah, hajamat), deriden ufak ensizyonlardan vakum yolu ile kan alınmasıdır. Hacamat rastgele bir kan alma tedavisi olmayıp belli bir ilimle ve düzenle yapılması gereken bir tedavidir. Genellikle iki omuz arasından, sırttan, başın arka tarafından yahut vücudun herhangi bir yerinden bardak veya boynuzla alınır. 

Eski Mısırlılara dayandırılan kadim tıp yöntemlerinden birisi olmakla birlikte İslam’da Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed’in (s.a.v) bir sünneti olarak kabul edilir. Hacamat, deneysel çalışmaların yetersiz olması ve tıbbi sakıncaları yüzünden modern tıp tarafından kullanılmamaktadır. Kan vermenin de hacamat ile aynı etkide olduğu söylenebilir. Hacamatta kılcal damarlar üzerinden kan alınmaktadır. Kan verme işleminde ise büyük venöz sisteme kan verilmektedir.

Hacamat, mevcut olan pek çok hastalıkta fayda sağladığı gibi hastalıklardan korunmak, sağlıklı halin devamının sağlanması açısından da oldukça önemli bir tedavi yöntemidir. Bu sebeple, her sağlıklı kişinin yılda en az 2 defa hacamat yaptırması tavsiye edilmektedir.

İçindekiler:

 

Hacamatın faydaları

Hacamat kan üretimini düzenler ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Dokularda ve kanda bulunan toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Kılcal damarlardaki tıkanıklıkları açar. Kaslardaki ödemleri ve sertliği yumuşatır. Psikolojik ve sinirsel hastalıklara fayda sağlar. Kan üretiminden sorumlu karaciğer, kemik iliği ve dalak gibi organları uyarır. Vücuda direnç kazandırır. Kireçleme, bel tutulması, baş ve eklem ağrısı, boyun ve bel fıtığına bağlı ağrıların giderilmesinde faydalı olur. Bu ve buna benzer daha pek çok ağrı ve hastalığa iyi gelmektedir.

Hacamat ne zaman yapılmalıdır?

Hacamat tedavisi hicri takvime göre belirlenen günlerde yapılırsa daha faydalı olacağı düşünülmektedir. Hacamat zamanı her ne kadar takvime göre yaptırılması tavsiye edilse de hastalık vb. aciliyet gibi durumlarda da yapılabilir.

Hacamat her ay ve hafta belirli günlerde yapılır. Bu belirli günler hicri takvime göre ayın 15, 19 ve 21’idir fakat ayın 5 ve 25’i arasında yapılmasının da bir mahsuru yoktur. Hacamatın en faydalı olduğu zaman yine hicri takvime göre ayın üçüncü haftasında yapılan hacamattır. Ayın bu haftasında çekim gücü daha artmaktadır. Ayın kendi yörüngesi üzerindeki çeşitli konumlarına göre denizlerde, hatta karalarda ve atmosferde med ve cezir olaylarının meydana geldiği, bununda yeni ay ve dolunay dönemlerinde en yüksek seviyeye ulaştığı bilinmektedir.

Günümüzde yapılan bazı araştırmalar ayın insan vücudu üzerinde benzer etkiler meydana getirdiğini, dolunay günlerinde vücuttaki hormon ve sıvı dengesinde değişmeler görüldüğü kadınlardaki doğum ve adet görme kanamalarının daha şiddetli olduğunu ortaya koymuştur. Belirtilen zamanlarda yapılan hacamat hem beden için rahatlatıcı olur, hem de toksit maddelerde hareketli olmasından dolayı ideal bir zamandır.

Hacamat öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenler

Hacamat olacak kişi ne çok aç ne de çok tok olmalıdır. 2 saat öncesinden hafif şeyler yenilmesi tansiyon düşmemesi adına tavsiye olunur. Hacamatın aç iken yapılmasının sebebi; aç iken kandaki yağ, glikoz oranı ve diğer zararlı maddelerin düşük düzeyde bulunup bu haldeyken kalp, karaciğer ve böbreklerin daha aktif olmasıdır. Şayet kan sulandırıcı vb. ilaçlar kullanıyorsanız mutlaka bunu hacamat öncesi doktorumuza iletmelisiniz.

Hacamat hangi bölgelere yapılır?

Boynun arkası: Bu bölgeden hacamat yapmanın faydası, ‘medyan cubital venden’ kan almayla aynıdır. O , göz ve alnın ağrılarıyla göz iltihaplarında çeşitli boğaz hastalıklarında ve ağızda kötü koku olduğunda yararlıdır.

Alın: Birçoklarına göre , bu yer idrak ve hafızanın bozulma tehlikesinden uzak olmalıdır. Omuz başları arasında: Bu alanda hacamat yapmanın yararı, basilik venden kan alma gibidir. O, boyun ve omuzdaki ağrıları giderir.

Boyun tarafı: Boyun tarafından hacamat yapmanın yararı sefalık venden kan alma gibidir. O, baş titremelerini, yüz, dişler, kulak, burun ve boğazın çeşitli hastalıklarında yararlıdır. Ense üzerinde hacamat: Bu yerden hacamat yapmak hafızanın bozulmasına sebep olur.

Omuz başlarından hacamat yapmak: Kan tükürmenin ve kanamalı bronşitin tedavisinde faydalıdır. Baldırlar Üzerinden hacamat: O, kanı temizler ve menstrasyonu artırır. Soğuk ve şişman, kanları yoğun kadınlarda, bacaklar üzerinden hacamat yapmak, safen venden kan almaktan daha yararlıdır. Başın tepesinin veya occipital kemik üzerinden yapılan hacamatın, zihinsel rahatsızlıklar ve baş dönmesine iyi geldiği tahmin edilir. Bazılarına göre bu hacamat bunamayı geciktirir.

Çene altından hacamat: Yüz, dişler ve gırtlak hastalıklarında yararlıdır. O, başı ve alt ve üst çeneleri temizler. Kalçalardan hacamat: Kalça apselerinde, gutta, basur memelerinde, fil hastalığında ve uterus ve mesane gazlarında ve sırt kaşıntısında faydalıdır. Kalçalara uygulanan hacamat, testis iltihaplarında ve kalça ve bacaklardaki çıbanlarda faydalı olur.

Dizlerde hacamat: Dizlerin arka tarafından kan alma kalçaların iltihablı durumlarında yararlı olur. Dizlerin arkasından kan alma, sıcak hıtlar bu ekleme zarar verdiklerinde yararlı olur. Birlikte hacamat yapma, amenorrehoea , siyatik ve gutta yararlı olur. (Kaynak: El-Kanun Fi’t-Tıb)

Dr. Emine Çakmak – Hacamat Akupunktur Ozon ve Sigara Tedavisi Merkezi

Hacamat yapılamayacak durumlar

Hacamat uygulaması belli başlı bazı durumların gözlemlendiği kişiler için gerçekleştirilmesi uygun olmayan nitelikte tedavilerdir. Bu durumların bulunduğu kişileri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • İleri derece kansızlık problemi bulunan kişiler; hacamat uygulaması temel olarak kan dolaşımının sağlıklı hale gelmesini ve kanda oluşan toksinlerin atılmasını amaçlamaktadır. Kan dolaşımını ve toksinlerin atılmasını sağlamak amacıyla ise, uygulama sırasında belli başlı vücut bölgelerinde kesiler yapılmaktadır. Hacamat uygulamasında oluşan kesiler yoluyla atılan kanın, kişide mevcut olan kan değerlerini ve kan miktarını etkilemeyecek nitelikte etki gösterebilmesi için ileri derecede kansızlık sorunu bulunmaması gerekmektedir. Bu bakımdan hacamat uygulaması, ileri derece kansızlık problemi bulunan kişilerde uygulanmamaktadır.
  • Metastaz kanser gözlemlenen kişiler; metastaz, kanserin kaynağını aldığı organdan uzak bir alana yayılmış olduğu anlamına gelmektedir. Bu sebeple, metastaz kanseri, ilerlemiş nitelikte kanser hastalığı olarak tanımlayabilmekteyiz. Hacamat uygulaması, metastaz kanser hastalarında, yani vücuda yayılımı ilerlemiş olan kanser hastalarında uygulanamamaktadır.
  • Diyaliz hastaları; böbrekler fonksiyonlarını yerine getiremediği için yoğun olarak ilaç kullanmak durumundadır. Katı diyetler uygulanan ve su tüketimlerinde kısıtlamaya gidilen diyaliz hastalarına hacamat uygulaması yapılmamaktadır.
  • Hemofili hastalığı bulunan kişiler; hemofili, kanın pıhtılaşmasıyla ilgili ve daha çok kalıtsal olarak aktarılan bir hastalıktır. Hemofili hastalarında, kan normal nitelikte pıhtılaşma gösterememekte ve herhangi bir yaralanma durumu söz konusu olduğu takdirde, normalden daha uzun süren kanamalar gözlemlenmektedir. Hemofili hastalığı bulunan kişilerde, hacamat uygulaması için belli bölgelere gerçekleştirilen kesiler yoluyla atılması amaçlanan kan miktarı fazla olabilmekte ve kişide meydana gelen kanamaların uzun sürme ihtimali ciddi hayati tehlikeler oluşturabilmektedir. Bu bakımdan hacamat uygulaması, kanın pıhtılaşması sorunu bulunan hemofili hastalarına uygun nitelikte bir uygulama değildir.
  • Yeni ameliyat olmuş kişiler; ameliyat sonrası vücutta komplikasyonlar oluşma ihtimali yüksek kişilerdir. Ameliyat sonrası vücut daha hassas ve istenmeyen komplikasyonlara daha açık nitelikte olduğu için, hacamat uygulaması yapılması uygun değildir. Temel olarak hacamat uygulamasının gerçekleştirilebilmesi için, işlemin yapılacağı bölgelerde herhangi bir yara durumu söz konusu olmamalıdır.
  • Trombosit düşüklüğü olan kişiler; trombositler, kandaki yenilenme niteliğini arttırmakta ve dokularda iyileşmeyi hızlandırmaktadır. Trombosit düşüklüğü bulunan kişilerde, kan kaybı durumlarında yenilenme ve dokularda meydana gelen (küçük nitelikte de olsa) hasarların iyileşmesi daha uzun sürebilmektedir. Kan değerlerinde olumsuz değişimler meydana gelmemesi ve kan niteliğinin kötü etkilenmemesi amacıyla, trombosit düşüklüğü olan kişilerde hacamat uygulaması uygun görülmemektedir.
  • Adet döneminde olan kadınlar; vücuttan belli miktarda kanın atıldığı, kan ve hormon değerlerinin değişim gösterdiği dönemlerde, hacamat uygulamasına uygun nitelikte yapıya sahip olmamaktadır. Bu bakımdan adet dönemindeki kadınlara hacamat uygulamasının gerçekleştirilmesi uygun değildir.

Hacamat uygulaması temel olarak kan ve cilt problemleri olmayan kişilerde uygulanabilmektedir diyebiliriz. Bu bakımdan, sedef hastalığı, egzama problemi ya da hacamat uygulanacak cilt bölgesinde yarası olan kişilere, bu işlemler gerçekleştirilememektedir.

Dr. Emine Çakmak – Hacamat Akupunktur Ozon ve Sigara Tedavisi Merkezi